Unutulmaz Gizem

Alzheimer hastalığını önleyen bir proteini keşfeden Türk genetikçi dünya tıp literatürüne geçti. Memleketi Aydın'ın ise gururu oldu...

takvim.com.tr
takvim.com.tr GAZETE
Alzheımer hastalığına umut olan Türk genetikçi Gizem Dönmez (32), memleketi Aydın'ın gururu oldu. ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nden mezun olan Dönmez, Almanya'da mastır ve doktora yaptı. Ardından da ABD'nin önde gelen üniversitelerinden "Massachussetts Institute of Technology"de (MIT) genetik uzmanı olarak görev yapmaya başladı.

ÖĞRETMENAİLESİ ÇOK MUTLU
Ekibiyle birlikte yaşlanmanın genetiğiyle ilgili araştırma yapan Dönmez, "Sirtuin" adlı proteinin Alzheimer tedavisinde etkili olduğunu fark etti. Bu maddeyi fareler üzerinde test etti ve proteinin hastalığı önlediğini kanıtladı. Buluşu ise geçtiğimiz ay New York Times Gazetesi'ne konu oldu. Dönmez'in bu başarısı Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan ailesine büyük gurur yaşattı. Baba Vedat Dönmez, kızının bilim dünyası için daha nice başarılara imza atacağını söyledi.

Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter'den dikkat çeken hamle! Kamera iddialarının ardından geldi

Ünlü şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin soruşturma sürerken, kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Sultan Nur Ulu'dan dikkat çeken bir hamle geldi. Son olarak geçtiğimiz hafta Güllü'nün komşusu, ünlü şarkıcının pendereden itildiğini iddia etmiş ve görüntülerin kamerada kayıtlı olduğunu söyleyerek gündeme damga vurmuştu. Gülter ile Ulu, haklarındaki iddialarla ilgili dikkat çeken bir hamlede bulundu.

Yalova'da 6'ıncı kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden ünlü şarkıcı Güllü'nün ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor.

Güllü'nün son görüntüsü, DHAGüllü'nün son görüntüsü, DHA

GÜLLÜ'NÜN KIZINDAN SUÇ DUYURUSU

Güllü'nün hayatını kaybetmesiyle ilgili başlatılan soruşturma sürerken kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun avukatı, haklarında yapılan iddialar ve özel hayatın gizliliğini ihlali kapsamında 8 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'nde bulunan 6 katlı binadaki evinin penceresinden düşen şarkıcı Gül Tut'un ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sürüyor. Tut'un kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun da avukatlığını yapan Merve Uçanok, müvekkilleriyle birlikte Yalova Adliyesi'ne gelerek müvekkilleri hakkında asılsız iddialarda bulunduklarını ileri sürdüğü kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Uçanok, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle müvekkillerinin bilgisi dışında ses kayıtları alan B.D., R.G. , Ç.K., Ferdi Aydın ile avukat Gülşah M., Avukat Gizem A., Avukat Özge Ö. ve Gülter'in erkek arkadaşı Kervan E. hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

Güllü'nün düştüğü bina, DHAGüllü'nün düştüğü bina, DHA

Dosya kapsamında İ.Ö.'nün de avukatlığını yapan Uçanok, gazetecilik görevini ifa ederken, düşünce ve görüşlerini açıkladığı için müvekkilinin sözlü şiddete maruz kaldığına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Avukat Uçanok, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Sözde kadına karşı şiddetin hesabını soracakları iddiasıyla yola çıkan birtakım kişiler, kontrolsüz sosyal medya platformlarında, özellikle gece yarısından sonra gerçekleştirdikleri yayınlarda İ.Ö.'nün kişisel verilerini ifşa etmekte, özel hayatına, aile hayatına, kadınlığına ve her türlü kutsal değerine saldırmaktadırlar. Bu saldırılar, salt kendisinin kadın olması ve gazetecilik faaliyeti kapsamında görüşlerini açıklamasından ötürü yapılmaktadır. Yine sözde, Türk toplumunun kendilerine destek verdiğini iddia eden bu kişiler, bir kadının hem toplumsal olarak hem de inancımızda kutsal sayılan değerlerini ayaklar altına almakta hiçbir beis görmemektedirler. Bu durum hem müvekkilimizi hem de ailesini çok zor duruma düşürmekte, mağduriyetlerine sebep olmaktadır. Üstelik bu kişiler, eylemlerini yalnızca İ.Ö.'ye değil, bilhassa kadınlar olmak üzere kendilerinden farklı düşünen, tarafsız, objektif bir şekilde meseleleri ele almaya çalışan herkese yöneltmekte, bir linç furyası başlatarak algı operasyonu ile kendilerini haklı göstermeye çalışmaktadırlar. İ.Ö., bir kadın ve demokratik topluma katkı veren, halkın haber alma hakkını temsil eden bir gazeteci olarak tüm haklarını sonuna kadar kullanacaktır. Biz de avukatları olarak toplumu manipüle ederek kadınlarımızı hedef tahtası hâline getiren kişiler ve zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz." dedi.

Güllü'nün kızı ve arkadaşları saç ve kan örneği vermişti, AAGüllü'nün kızı ve arkadaşları saç ve kan örneği vermişti, AA

Dosya kapsamında üzerinde çalıştıkları bazı suçlarla ilgili de çalışmalar yürüttüklerini aktaran Uçanok, yakın zamanda benzer suçlara karışan kişi ve kurumlarla ilgili de suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.

"İTİLDİĞİ GÖRÜNTÜLER KAMERADA"

Güllü'nün ölümüne ilişkin soruşturma devam ederken geçtiğimiz hafta dikkat çeken iddialar gündeme gelmişti. Güllü'nün k Balıkesir'de yaşayan ancak Çınarcık'ta yazlığı bulunan komşusu kendi dairesine taktırdığı güvenlik kameralarını incelediğini belirterek görüntülerde Güllü'nün "itildiğini" gördüğünü öne sürdü. Komşu, bu kayıtları emniyete teslim edeceğini söyleyerek, "Artık bu olay çözülsün" ifadelerini kullanmıştı.

Ölü denilen bebek defin yolunda ağladı! Aile ihmalle suçladı: Savcılık takipsizlik kararı verdi

Dünyaya gelen ve ‘ölü’ denilen 5 aylık bebek, defin yolunda yaşadığı fark edilerek hastaneye yetiştirildi. Bir haftalık yaşam mücadelesi sonrası hayatını kaybeden bebeğin ailesi, ihmali olduğunu düşündüğü personelin cezalandırılmasını istiyor.

Adana'da 5 aylık hamile Melek Sert'in (37) normal doğumla dünyaya getirdiği ancak 'öldü' denilen bebeğinin defin öncesi yaşadığı anlaşıldı. 1 hafta boyunca yoğun bakımda kalan ancak hayata tutunamayan bebek için ailesi, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, hastane ve personelinin ihmali olmadığını belirtip, dosyada takipsizlik kararı verdi. Karara itiraz ettiklerini belirten baba Hasan Sert, " Tekrar şikayetçi oldum. İhmali olduğunu düşündüğüm personelin cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

ÖLÜM RAPORU DÜZENLENDİ

Yüreğir ilçesinde yaşayan 5 aylık hamile Melek Sert, 27 Aralık 2021'de sancı ve kanama şikayetiyle Yüreğir Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Bir süre tedavi edilen Sert, 30 Aralık'ta taburcu edildi. Ertesi gün yeniden rahatsızlanınca Marsa Kadın Doğum ve Hastalıkları Ek Hizmet Binası'na kaldırıldı. Melek Sert'in durumu, 2 Ocak saat 12.40'ta ağırlaştı. Düşük yaptığı belirtilen Sert'in karnındaki 5 aylık bebek, normal doğumla alındı. 2 çocuk sahibi Melek ve Hasan Sert çifti, bebeklerinin öldüğü haberiyle büyük üzüntü yaşadı. Erkek bebek için ölüm raporu düzenlenip, kefenleme işlemi yapıldıktan sonra aileye teslim edildi.

Hasan Sert (DHA)Hasan Sert (DHA)

MEZARLIĞA GİDERKEN AĞLADI

Bebeğinin cenazesini Herekli Mahallesi Mezarlığı'na götüren Hasan Sert, yolda ağlama sesi duydu. Kefeni açtığında bebeğinin kalbinin attığını ve ağladığını fark eden Sert, ambulans çağırdı. Yaşadığı belirlenen bebek, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. 7 gün boyunca yaşam mücadelesi veren bebek, burada hayatını kaybetti. Olay sonrası aile, ölüm raporunu düzenleyen hastane hakkında savcılığa şikayette bulundu.

Hasan Sert (DHA)Hasan Sert (DHA)

SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI

İncelemenin ardından savcılık, doktor ve hastane açısından herhangi bir ihmal bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Sert ailesi, karara itiraz etti. Çocuğunu mezarlık yolundan yeniden alıp hastaneye götürme sürecini anlatan Hasan Sert, "Doktorların ilk dediği çocuğun sinirsel bir refleksle ağladığı yönündeydi. Bana koyun örneğini verdiler. 'Koyunu kestikten sonra 2 saate kadar sinirsel refleks gösterir' diyerek çocuğumu bu örnekle bir tuttular. Ben de ısrar ederek çocuğun ağladığını söyleyip, doktorlara diretince kalp ve nabız testi yaptılar. Test sırasında yaşadığı fark edilince tedavi altına alındı. Fakat ömrü 1 haftalıkmış, ondan sonra vefat etti" diye konuştu.

Hasan Sert (DHA)Hasan Sert (DHA)

"ANLAM VEREMEDİK"

Doktorların ve hastanenin ihmali olduğu gerekçesiyle şikayette bulunduklarını aktaran Sert, "Yaşayan bebeğe 'ölü' diyenlerin, 'ihmali yok' denilmesine anlam veremedik. Takipsizlik kararına itiraz ettim. Prosedüre göre çocuk, 20 haftalıktan küçük ya da 400 gramın altında doğarsa yaşama şansının olmadığı kabul edilip aileye teslim edilebiliyormuş. Ancak yaptığımız araştırmada çocuğumuz 400 gramdan düşük ya da 20 haftalıktan küçük olsa dahi nabzının dinlenmesi gerektiğini öğrendikten sonra şikayetçi olduk fakat savcımız takipsizlik kararı verdi" dedi.

Hasan Sert (DHA)

"ÖLMESEYDİ, ŞU AN 3 YAŞINDA OLACAKTI"

Sert, "Çocuğumu doğumda yaşadı, fark edilmeden ölüm raporu düzenleyip, teslim ettiler. Yaşadığı fark edilip, kuvöze alınsa belki de yaşayacaktı. Ölmeseydi, şu an 3 yaşında olacaktı. Doğumda bebeğin yaşayıp, yaşamadığını kontrol etmeyen ya da yaşadığını anlamayan sağlık personelinin ihmali olmadığını düşünmek ne kadar doğru? Savcılığın takipsizlik kararına itiraz edip, tekrar şikayetçi oldum. İhmali olduğunu düşündüğüm personelin cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

Ölü denilen bebek defin yolunda ağladı! Aile ihmalle suçladı: Savcılık takipsizlik kararı verdi

Dünyaya gelen ve ‘ölü’ denilen 5 aylık bebek, defin yolunda yaşadığı fark edilerek hastaneye yetiştirildi. Bir haftalık yaşam mücadelesi sonrası hayatını kaybeden bebeğin ailesi, ihmali olduğunu düşündüğü personelin cezalandırılmasını istiyor.

Adana'da 5 aylık hamile Melek Sert'in (37) normal doğumla dünyaya getirdiği ancak 'öldü' denilen bebeğinin defin öncesi yaşadığı anlaşıldı. 1 hafta boyunca yoğun bakımda kalan ancak hayata tutunamayan bebek için ailesi, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, hastane ve personelinin ihmali olmadığını belirtip, dosyada takipsizlik kararı verdi. Karara itiraz ettiklerini belirten baba Hasan Sert, " Tekrar şikayetçi oldum. İhmali olduğunu düşündüğüm personelin cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

ÖLÜM RAPORU DÜZENLENDİ

Yüreğir ilçesinde yaşayan 5 aylık hamile Melek Sert, 27 Aralık 2021'de sancı ve kanama şikayetiyle Yüreğir Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Bir süre tedavi edilen Sert, 30 Aralık'ta taburcu edildi. Ertesi gün yeniden rahatsızlanınca Marsa Kadın Doğum ve Hastalıkları Ek Hizmet Binası'na kaldırıldı. Melek Sert'in durumu, 2 Ocak saat 12.40'ta ağırlaştı. Düşük yaptığı belirtilen Sert'in karnındaki 5 aylık bebek, normal doğumla alındı. 2 çocuk sahibi Melek ve Hasan Sert çifti, bebeklerinin öldüğü haberiyle büyük üzüntü yaşadı. Erkek bebek için ölüm raporu düzenlenip, kefenleme işlemi yapıldıktan sonra aileye teslim edildi.

Hasan Sert (DHA)Hasan Sert (DHA)

MEZARLIĞA GİDERKEN AĞLADI

Bebeğinin cenazesini Herekli Mahallesi Mezarlığı'na götüren Hasan Sert, yolda ağlama sesi duydu. Kefeni açtığında bebeğinin kalbinin attığını ve ağladığını fark eden Sert, ambulans çağırdı. Yaşadığı belirlenen bebek, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. 7 gün boyunca yaşam mücadelesi veren bebek, burada hayatını kaybetti. Olay sonrası aile, ölüm raporunu düzenleyen hastane hakkında savcılığa şikayette bulundu.

Hasan Sert (DHA)Hasan Sert (DHA)

SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI

İncelemenin ardından savcılık, doktor ve hastane açısından herhangi bir ihmal bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Sert ailesi, karara itiraz etti. Çocuğunu mezarlık yolundan yeniden alıp hastaneye götürme sürecini anlatan Hasan Sert, "Doktorların ilk dediği çocuğun sinirsel bir refleksle ağladığı yönündeydi. Bana koyun örneğini verdiler. 'Koyunu kestikten sonra 2 saate kadar sinirsel refleks gösterir' diyerek çocuğumu bu örnekle bir tuttular. Ben de ısrar ederek çocuğun ağladığını söyleyip, doktorlara diretince kalp ve nabız testi yaptılar. Test sırasında yaşadığı fark edilince tedavi altına alındı. Fakat ömrü 1 haftalıkmış, ondan sonra vefat etti" diye konuştu.

Hasan Sert (DHA)Hasan Sert (DHA)

"ANLAM VEREMEDİK"

Doktorların ve hastanenin ihmali olduğu gerekçesiyle şikayette bulunduklarını aktaran Sert, "Yaşayan bebeğe 'ölü' diyenlerin, 'ihmali yok' denilmesine anlam veremedik. Takipsizlik kararına itiraz ettim. Prosedüre göre çocuk, 20 haftalıktan küçük ya da 400 gramın altında doğarsa yaşama şansının olmadığı kabul edilip aileye teslim edilebiliyormuş. Ancak yaptığımız araştırmada çocuğumuz 400 gramdan düşük ya da 20 haftalıktan küçük olsa dahi nabzının dinlenmesi gerektiğini öğrendikten sonra şikayetçi olduk fakat savcımız takipsizlik kararı verdi" dedi.

Hasan Sert (DHA)

"ÖLMESEYDİ, ŞU AN 3 YAŞINDA OLACAKTI"

Sert, "Çocuğumu doğumda yaşadı, fark edilmeden ölüm raporu düzenleyip, teslim ettiler. Yaşadığı fark edilip, kuvöze alınsa belki de yaşayacaktı. Ölmeseydi, şu an 3 yaşında olacaktı. Doğumda bebeğin yaşayıp, yaşamadığını kontrol etmeyen ya da yaşadığını anlamayan sağlık personelinin ihmali olmadığını düşünmek ne kadar doğru? Savcılığın takipsizlik kararına itiraz edip, tekrar şikayetçi oldum. İhmali olduğunu düşündüğüm personelin cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word

mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1