Tehcir: Soykırım iddialarına yanıtlar I

Dünya çapında yayılan sözde soykırım iddialarına karşı gerçekler...

Tehcir: Soykırım iddialarına yanıtlar I
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.04.2024 - 13:08

24 Nisan yaklaşıyor… Yine emperyalistler ve emperyalizme hizmet edenler “Türkler 1915’te Ermenilere soykırım yaptı” asılsız iddialarını yayacaklar… Yine asılsız iddialarına destek verenler olacak… Yine içeriden “acaba”, “olabilir”, “özür mü dilesek” palavraları seslendirilecek…

İstedim ki o gün geldiğinde asılsız iddia ve palavralar dillendirildiğinde gerçekleri bilerek yargımızı ortaya koyalım. Biraz uzun sürecek konuyu işlemem. Sıkılmayacağınızı umarak dizi yazı olacak. Haydi başlayalım…

1915 yılı… Osmanlı Devleti Dünya Savaşı’nın en çetin günlerini yaşarken Osmanlı vatandaşı Ermeniler göç ettirilir.

Yıl 1951… Birleşmiş Milletler’in 1948’de kabul ettiği “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi” yürürlüğe girer… Sözleşmenin 2. maddesi (c) fıkrasına dayananlar Ermenilere soykırım yapıldığı tezini savunmaya başlar. Buna göre:

Osmanlılar, Ermenileri açıkça yok etmekten çekindikleri için tehcirden yararlanıp yok olmalarını sağlayacak yaşam şartlarını onlara dayatmış. Yani tehcir sırasında saldırılardan koruma, güvenli ulaşım sağlama, gıda ve ilaç tedarik etme, tedavilerini yapma, barınak ihtiyaçlarını karşılama gibi görevlerini bilerek ihmal ederek ölümlerini hızlandırmış.

Yıl 1987, 14 Nisan… Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik başvurusunun ardından konu Avrupa Parlamentosu’nun (AP) gündemine girer. AP, “18 Temmuz 1987 tarihinde Ermeni sorununun siyasi çözümü üzerine karar”ı kabul eder. Yani “Ermeni soykırımı”nı kabul ederek Türkiye’nin de tanımasını ister. Topluluğa katılmanın ön koşulu yapılır sözde soykırım.

Yıl 1999… Türkiye’nin AB’ye üye adaylığının kabul edilmesinden sonra AP yeniden konuyu gündemine alır. Bu çerçevede, AP dış ilişkiler, insan hakları, ortak güvenlik ve savunma politikası komitesi raportörü olan Fransız Hıristiyan Demokrat Philippe Morillon tarafından hazırlanan “Katılıma doğru Türkiye’nin ilerlemesi üzerine komisyondan 1999 düzenli raporu”nda Ermeni iddialarına yer verilir. Morillon raporunu hazırlarken “Andonian belgeleri” ve “Mavi Kitap”ı esas alır. Sonraki yazılarımızda bu uydurma belgeleri ve kitabı ele alacağız… 15 Kasım 2000’de AP Genel Kurulu raporu kabul eder. Türkiye’den asılsız iddiaları bir kez daha kabul etmesi istenir.

Yıl 2002. 28 Şubat… AP kabul ettiği Kafkasya raporunda yine Türkiye’den “Ermeni soykırımı”nı kabul etmesini ister. 31 Mart ve 15 Aralık 2004 tarihlerinde aldığı kararlarda da isteğini yineler. İstek Türkiye’dendir ama pek çok devlet ön alır. Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezüella, Uruguay soykırım iddialarını kabul eden ülkelerdendir. Birleşik Krallık’ın parçaları olan Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda da tanır ancak İngiltere’nin resmi bir açıklaması yoktur. İspanya’da da Bask Parlamentosu tehciri soykırım olarak tanımlayan bir bildirge yayımlar. Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaleti de kabul eder.

TEHCİRİN AMACI

Peki tehcir kanunu soykırım amacı mı taşıyor? Tehcire tabi tutulan Ermeniler masum mudur? Bu soruları yanıtlamadan önce I. Dünya Savaşı’na kadar Türk-Ermeni ilişkileri nasıl seyretti, sorusunu yanıtlamak gerekir…

Türkler, Anadolu’ya geldikleri 11. yüzyıldan bu yana bu topraklar üzerinde yaşayan herkese barış, kardeşlik ve dostluk elini uzatmıştır. Selçuklu Türkleri Anadolu’ya geldiklerinde burada Rumlar, Ermeniler, Süryaniler ve Araplar, Bizans egemenliğinde prenslik ya da derebeylik olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Bizans, eski Ermeni Prensliği’ne 1045 yılında son verir. 1064’te ise Selçuklu hakanı Alparslan, Ermeni Prensliği Ani’nin topraklarını ele geçirir. Türklerin 1071 Malazgirt zaferini kazanmasında Bizans ordusu içinde yer alan Ermenilerin savaşı terk etmesi de etkili olur. Bu nedenledir ki Selçuklu yönetiminde Ermeniler yaşamlarını hoşgörülü bir ortamda sürdürür. Bu devlet geleneğini Osmanlılar devralır. Ermenilerin “millet” adı altında örgütlenmeleri ve patriklerinin onların ruhani ve cismani lideri statüsü kazanması Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra gerçekleşir. Bu dönemde Anadolu’nun birçok kentinden Ermeniler İstanbul’da çeşitli semtlere yerleştirilir. Başkentteki Ermeni cemaati büyürken Anadolu’da kalanlar kale bekçiliğiyle görevlendirilir. Hiçbir unsurun dilini, dinini, örf, adet ve geleneklerini değiştirmeyen Osmanlı Devleti, Ermenilere de aynı hoşgörüyle yaklaşır. Bu ortamda Osmanlı Ermenileri içinden bankerler, tüccarlar ve sanayiciler çıkar, zengin bir Ermeni aristokrasisi oluşur. Örneğin kuyumcu Düzyan ailesi, mimar Balyan ailesi, tekstilci Bezcian ailesi, Ressam Manus ailesi ve diplomat çıkaran Dadyan ailesi itibarlı bir statü kazanır.

19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan çağdaşlaşma hareketiyle eşitlik, özgürlük konusunda önemli açılımlar sağlandığında bundan Müslüman olmayan unsurlar daha çok yararlanır. Ermeniler en ayrıcalıklı kesim olur. Yunanistan’ın 1829-1830 gelişmeleriyle bağımsızlığını kazanmasıyla Rumların Osmanlı yönetiminin güvenini kaybetmesinin ardından Ermeniler “Millet-i Sadıka” kabul edilir. Kamu hizmetlerinde kendilerini göstermeye başlarlar. Ticarette, sanayide, bankacılıkta adlarını duyurmayı sürdürür. Okullarını açar, ibadetlerini özgürce yaparlar. Bakanlık, müsteşarlık, valilik gibi üst düzey bürokraside yerlerini alırlar. Osmanlı Devlet salnamesinde belirtildiğine göre 19. yüzyılın ikinci yarısında 29 Ermeni kamu hizmetinde en yüksek rütbe olan paşa rütbesini kazanır, hatta Gabriel Noradungyan Efendi gibi Osmanlı’nın dışişleri bakanlığını yapan isimler olur. Giyimleri, oturup kalkmaları, aile yaşamlarıyla da Türklerden pek ayırt edilmezler. İşte bu nedenledir ki 1835-1839 yılları arasında Türkiye’de bulunan Helmut von Moltke, Osmanlı Ermenilerini “Bu Ermenilere aslında Hıristiyan Türkler demek mümkün” cümlesiyle tanımlar.

Peki Ermenilerin ayrılıkçı tutumları nasıl başlar? Bir sonraki yazıda yanıtlamak üzere sağlıkla kalın.

Not: İstanbul’da Ermenilerle ilgili bkz. Saro Dadyan, “Osmanlı Döneminde İstanbul’da Ermeni İskanları”, https://turksandarmenians.marmara.edu.tr

Kaynakça

17. yüzyılda İstanbul ve Anadolu’daki Ermenilerle ilgili bir gözlem için Ermeni asıllı Polonyalı bir seyyahın şu eserine bakılabilir. (Tısid) Simeon, Tarihte Ermeniler 1608-1619, çev. Hrand D. Andreasyan, Çivi Yazıları, İstanbul, 1999.

Şükrü M. Elekdağ, “Tarihsel Gerçekler ve Uluslararası Hukuk Işığında Ermeni Soykırımı İddiası”, https://www.tc-america.org/files/news/pdf/

Helmuth von Moltke, Moltke’nin Türkiye Mektupları, çev. Hayrullah Örs, Remzi Kitabevi, İstanbul 1969, s. 35.


/yasam/yonetmen-paul-king-dogruladi-wonka-2-geliyor-2267956

Yönetmen Paul King doğruladı: 'Wonka 2' geliyor...

Timothee Chalamet'in başrolde yer aldığı Paul King imzalı Wonka filminin devamı geliyor. Yönetmen Paul King devam filmi üzerinde çalışıldığını doğruladı.

12 Kasım 2024 Salı, 20:22
Yönetmen Paul King doğruladı: 'Wonka 2' geliyor...
Abone Ol google-news

"Wonka"nın yönetmeni Paul King devam filminin gerçekten de geliştirilmekte olduğunu ve senaryonun şu anda yazılmakta olduğunu doğruladı:

"Elimizde taslağın yarısı var. Beğendiğimiz bir hikaye var ve onu nereye götürmek istediğimizi biliyoruz."

Geçtiğimiz Aralık ayında vizyona giren “Wonka”, Warner Bros için dünya çapında 632 milyon dolar gişe hasılatı elde ederek büyük bir hit oldu. Bir devam filminin çekileceği kesindi. King sadece birkaç ay önce ComicBook'a verdiği demeçte yeni bir bölümün “kesinlikle düşündükleri bir şey” olduğunu söylemişti.

King'in Roald Dahl'ın 1964 tarihli romanı “Charlie ve Çikolata Fabrikası”nın öncesini anlattığı filmde Timothee Chalamet şeker ustasını canlandırırken, kadroda Keegan Michael-Key, Olivia Colman, Sally Hawkins, Rowan Atkinson ve Oompa-Loompa rolünde Hugh Grant da yer alıyordu.


/bilim-teknoloji/steam-deckin-beyaz-renk-secenegi-tanitildi-2267944

Steam Deck'in beyaz renk seçeneği tanıtıldı

Valve imzalı ve Steam oyunlarının neredeyse tamamının oynandığı Steam Deck için yıllar sonra yei renk seçeneği tanıtıldı.

12 Kasım 2024 Salı, 18:57
Steam Deck'in beyaz renk seçeneği tanıtıldı
Abone Ol google-news

Steam Deck Valve'nin el oyun konsolu olarak 2022 yılında tanıtılmıştı. Tamamen siyah şekilde tasarlanan bu oyun konsolu için yeni beyaz renk seçeneği geldi. Valve'nin 18 Kasım'da sınırlı sayıda stok ile ilk olarak ABD'de satışa sunacağı oyun konsolu, 679 dolarlık fiyat etiketine sahip olacak.

Oyun konsolunun standart modeli Türkiye'de resmi olarak satılmıyor ancak bazı güvenilir satıcılar yurt dışından temin edilmesini sağlıyor.

Yeni renk seçeneğine sahip Steam Deck, ABD dışında Avustralya ve bazı Asya ülkelerinde satışa çıkacak. 

Yeni Steam Deck, donanım açısından siyah konsol ile tamamen aynı özelliklere sahip. Ana gövdesi beyaz olan Steam Deck'in tuşları ve kontrol tuşları gri üzerine beyaz şeklinde tasarlanmış.

Hatırlatmak gerekirse standart siyah modelin şu anda 1 TB OLED versiyonu 649 dolara satılıyor. Yeni renk seçeneği içinse 30 dolar ek ödeme yapılması gerekiyor.


/turkiye/chpli-yucelden-bahceliye-sert-cikis-anlasilan-akp-mhp-ittifakinda-2267941

CHP’li Yücel’den Bahçeli’ye sert çıkış: ‘Anlaşılan AKP-MHP ittifakında kriz bizim düşündüğümüzden daha da büyük’

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, "'Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı mı var?' sorusunu Devlet Bahçeli'ye yöneltemezsiniz. Çünkü Bahçeli beğenmediği soruya kızar, soruyu soran gazeteciyi de azarlar. Sayın Bahçeli, bilmelisiniz ki basın bir milletin müşterek sesidir. Ancak siz müşterek sesleri değil, istediğiniz sesleri duymaya pek alıştınız" ifadelerini kullandı.

12 Kasım 2024 Salı, 18:44
CHP’li Yücel’den Bahçeli’ye sert çıkış: ‘Anlaşılan AKP-MHP ittifakında kriz bizim düşündüğümüzden daha da büyük’
Abone Ol google-news

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir gazateciyle yaşadığı diyaloğu eleştirdi. Yücel'in resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

"'Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı mı var?' sorusunu Devlet Bahçeli'ye yöneltemezsiniz. Çünkü Bahçeli beğenmediği soruya kızar, soruyu soran gazeteciyi de azarlar. Sayın Bahçeli, bilmelisiniz ki; basın bir milletin müşterek sesidir. Ancak siz müşterek sesleri değil, istediğiniz sesleri duymaya pek alıştınız. Gazeteci Hilal Köylü'nün herkesin merak ettiği bir soru sorması sizi neden bu kadar rahatsız etti? Yoksa gerçekten Erdoğan'la farklı mı düşünüyorsunuz İmralı konusunda? Bahçeli'ye göre gazeteci de emir eri olmalıdır. Onlara göre bağımsız medya yasaklanmalı, istemedikleri soruları soran gazeteciler mesleği bırakmalıdır. Oysa gazetecilik sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kamu görevi, toplumun doğru bilgilenmesini sağlama sorumluluğudur. 'Etki ajanlığı' düzenlemesine karşı çıkmak işte bunun için önemli. Çünkü medyası, muhalefeti, STK'sı, gençleri, emeklisi susturulan bir ülke hiçbir alanda refaha ve huzura ulaşamaz. Bu ülkenin daha çok demokrasiye, daha çok özgürlüğe, daha çok konuşmaya, daha çok doğru bilgiye ihtiyacı var. Sansüre, azara, kısıtlamaya, yasağa değil. Devlet Bahçeli'nin Hilal Köylü'nün sorusuna bu kadar öfkeyle, bu kadar üsttenci bir üslupla yanıt vermesi gösteriyor ki, AKP-MHP ittifakında kriz bizim düşündüğümüzden daha da büyük."


/siyaset/turkiye-barolar-birliginden-cok-net-tepki-etki-ajanligi-duzenlemesi-2267909

Türkiye Barolar Birliği'nden çok net tepki: 'Etki ajanlığı düzenlemesi hukuk devletine aykırı'

Etki ajanlığı düzenlemesinin demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu belirten TBB, "Hak ihlallerine sebebiyet verecek düzenlemenin hayata geçirilmemesini talep ediyoruz" dedi.

12 Kasım 2024 Salı, 17:03
Türkiye Barolar Birliği'nden çok net tepki: 'Etki ajanlığı düzenlemesi hukuk devletine aykırı'
Abone Ol google-news

Türkiye Barolar Birliği (TBB), Meclis gündeminde olan etki ajanlığı düzenlemesiyle ilgili açıklama yaptı.

"'Etki ajanlığı' düzenlemesi hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri yönünden demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır" denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonunda kabul edilen ve bu hafta TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanılması beklenen Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 16. maddesiyle, Türk Ceza Kanunu’na, kamuoyunda 'etki ajanlığı' düzenlemesi olarak bilinen 'Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme' başlıklı 309/A maddesi eklenmektedir."

"KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR"

"Teklif’te yer alan 'yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları' ibaresi, ceza hukuku sistematiğimizde yer almayan, keyfi değerlendirmelere imkân tanıyacak nitelikte bir ifadedir. Söz konusu ifadenin hukuki olarak öngörülebilir olmadığı açıktır. Demokratik bir hukuk devletinde, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü hakkını yakından ilgilendiren ceza hukuku alanında belirsiz, muğlak, müphem, ne şekilde yorumlanacağı öngörülebilir olmayan ifadelere yer verilmesini kabul etmek mümkün değildir.

Yasa Teklifi TBMM Genel Kurulunda değerlendirilirken anılan unsurlara dikkat edilmesini, hukuka açıkça aykırı ve hak ihlallerine sebebiyet verecek bir düzenlemenin yüce Meclis eliyle hayata geçirilmemesini talep ediyoruz. Düzenlemenin ve sürecin yakın takipçisi olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız."


/turkiye/kimyasal-fabrikasinda-korkutan-patlama-2267991

Kimyasal fabrikasında korkutan patlama!

Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde bir kimyasal fabrikasında patlama meydana geldi. Olayda şans eseri yaralanan olmazken, paniğe neden olan patlamanın nedeniyle ilgili inceleme başlatıldı.

13 Kasım 2024 Çarşamba, 00:44
Kimyasal fabrikasında korkutan patlama!
Abone Ol google-news

Patlama, dün gece İstiklal-Kurtpınar OSB Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimyasal fabrikasının havuz kısmında henüz nedeni öğrenilemeyen bir sebepten dolayı patlama yaşandı.

Şans eseri kimse yaralanmazken, işçiler fabrikadan tahliye edildi. İhbar üzerine fabrikaya sağlık, itfaiye, emniyet ve Tredaş ekipleri sevk edildi. Bölgede geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı.

Civardaki yerleşim yerlerinden duyulan patlama, vatandaşları tedirgin etti.

Olayla ilgili inceleme başlatıldı.


/siyaset/akpli-ozlem-zengin-izmirde-yanginda-olen-5-kardes-ile-ilgili-2267936

AKP'li Özlem Zengin, İzmir'de yangında ölen 5 kardeş ile ilgili konuştu: 'Her şeyi paraya bağlıyorsunuz!'

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Selçuk'ta bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden 5 kardeş ile ilgili, "Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz. Bütün bu problemlerin olmasının sebebi, parasal sebepler mi! Değil, bunun altında başka sebepler var" açıklamasını yaptı.

12 Kasım 2024 Salı, 18:00
AKP'li Özlem Zengin, İzmir'de yangında ölen 5 kardeş ile ilgili konuştu: 'Her şeyi paraya bağlıyorsunuz!'
Abone Ol google-news

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İzmir'in Selçuk ilçesinde bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden 5 kardeş ile ilgili bir "açıklama" yaptı.

Zengin, Meclis Genel Kurulu'nda söz alarak yaptığı açıklamada, "110 bin 705 lira bakanlığımız tarafından, kaymakamlık üzerinden de 9 bin lira civarında, elektrik desteği verilmiş, başka destekler verilmiş. Fakat şu var; aile tüm bunlara rağmen çocuklarına kendi bakmayı tercih etmiş. Kimsenin çocuğunu zorla alma kastı yok" dedi.

"Annenin de çocuklarına bakmayla ilgili bir meselesi varsa bununla ilgili hep çağrıda bulunuyorum. Hep beraber sistem üzerinden konuşalım diyorum" diyen Zengin, "Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

AKP'li Zengin, "Bütün bu problemlerin olmasının sebebi, parasal sebepler mi! Değil, bunun altında başka sebepler var. Konuşalım, onları da arka tarafta size izah edeyim.  Ailenin içerisinde olan başka problemler de var. Bu kadar acılı bir günde dönüp dolaşıp sadece paraya bağlamanızı anlamakta zorlanıyorum" diye konuştu. 


word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word word

mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1
mmMwWLliI0fiflO&1