Olimpizm ‘dinsizleştirme ve cinsiyetsizleştirme’ hareketi mi?
Paris Olimpiyatlarında yaşananlar, yazımız başlığının direkt cevabı aslında. Sona yaklaşıldığı oyunlarda, organizatörler amaçlarına birer birer ulaşıyor. Yunanistan’da bir tapınakta yakılan ateşin, oyunların yapıldığı Paris’e ulaşmasıyla birlikte kilisede gerçekleşen kutlanması, sanırım fazla bilgiye de gerek bırakmıyor. Sporu ‘maske’ edinip, sapkınlığı tetikleyen sürecin zirvesi oldu açılış törenindeki hadsiz ve ahlaksız görüntüler. Bitmedi, cinsiyeti tartışma konusu olan yarışmacı (boksör)…
Olimpiyat adı altında dini ve ahlaki değerleri rencide eden bir oyun sergileniyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Hristiyan dünyası kadar Müslümanları da rencide eden oyunların açılışıyla ilgili Vatikanı ‘uyandırıyor’. Olup bitenle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığımız “Fransa’da gerçekleştirilen 2024 Olimpiyatları açılış töreninde kasıtlı olarak öne çıkarılan pedofili ve LGBT unsurları, küresel fesat merkezlerinin çirkin yüzünü açıkça ortaya koymuştur” şeklinde açıklama gereği duyuyor…
Tüm bunları dillendirirken, yaşananların dünün devamı olduğunu, Üstad Hasan Karakaya hocamızın (Allah rahmet eylesin) Temmuz 2015’te kaleme aldığı ‘LGBT yürüyüşü…Sanki Lût Kavmi hortlamış, Taksim’e gelmiş!’ başlıklı yazısına geldi aklımıza.
Üstad Karakaya’nın “…yakında ‘Üçüncü Cins’ demeye başlarlar!.. Ne derlerse desinler; Nihayetinde ‘hastalıklıdırlar, ‘Sapık ve sapkındırlar!..” şeklinde yazısından alıntı yaptığımız birkaç cümlesi bile, fazla söze hacet bırakmıyor aslında (Yazının tamamı; https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/hasan-karakaya/lgbt-yuruyusu-sanki-lut-kavmi-hortlamis-taksime-gelmis-11171.html ).
Geçen sürede, ‘spor’ adı altında artarak devam eden kirli oyun. Çocuk ve gençlerimiz de olimpik spor branşları/yarışmaları adı altındaki bu ‘oyunun’ içine çekilmek isteniyor. Olup bitenlere baktığımızda, Levent Akıncı kardeşimizin dediği gibi, olimpiyat adı altında yapılan etkinlikler aslında “Dinsizleştirme ve Cinsiyetsizleştirme’ hareketinden başka bir manaya gelmiyor…
İBB BAŞKANI E. İMAMOĞLU
TRİBÜNDE
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanın Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Voleybol Milli Takımının Paris’teki çeyrek final maçını tribünde izlemesi ‘tesadüfi’ olmayacağına göre. Tesadüflerin olmadığı yerde, fotoğrafın görünmeyen yüzündeki ayrıntılar önem taşır. Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra İBB Spor Kulübü önce bayan atletizm takımı, yakın bir geçmişte de bayan güreş takımı kurdu. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapılan U11-U13 yaş güreş şampiyonasında İBB’nin kız takımının da sahne aldığı yarışmalar sonucunda da, üçüncü olarak kürsüde yerini aldı. Bu tablo bize, 2006’da kurulan, ülke genelinde yaygınlaştıktan sonra 2016’da kapanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübüne ait bayan güreş takımını hatırlattı...
Bu çocuklar ilerleyen yaşlarda, İslam’da yeri olmayan bu ‘uygulamadan’ dolayı, pişman olup ‘tövbe’ ettiklerinde, medyada yer alan bu görüntüleri, gerekse hafızalarından pişmanlıklarının meydana getirdiği ‘yıkımı’ getirin gözünüzün önüne! Adı geçen Ankara’daki U11-U13 güreş müsabakalarını AK Partili bir milletvekilinin takip etmesi ise, sürecin ‘vahametini’ gözler önüne seriyor. Sonuç itibariyle, kendimize gelip, silkinip ayağa kalkmamız gerekiyor. Daha fazla çocuk ve gencimizi spor adı altında, Olimpiyatlarda da gün yüzüne çıkan ‘dinsizleştirme’ ve ‘cinsiyetsizleştirme’ akımına kapılmamaları için, önlem almamız gerekiyor!.