Savunma Sanayiinde Teknolojik Öngörü

“Öngörü çalışmaları en yüksek siyasi otoritenin himayesinde, bakanlıklar, uzman kurumlar, üniversiteler, sektör temsilcileri, Ar-Ge şirketlerinin katılımı ile eşgüdüm halinde yürütülmelidir.”

Dr. Kağan Aktürk
Araştırmacı Yazar

Savunma sanayiindeki en önemli rekabet avantajı, ürünlerin hedeflenen yetenek içinde sağladığı katkı ile doğru orantılıdır. Bu katkı çoğu zaman teknolojik üstünlükle sağlanır. Ancak savunma sanayii ürünleri, pazarda genelde ikameleri ile değil karşılık olarak geliştirilen ürünler ile bir yarış halindedir.

Bunun en güzel örneği geçtiğimiz yüzyılda savaş gemilerinin top ve zırh teknolojilerinin yıllar içinde birbirilerine karşı kazandıkları üstünlüklerdir. Günümüzde ise SİHA’lar ile hava savunma sistemleri arasında bir teknolojik yarış gözlenmektedir. Müşteriler, tercihlerini her iki teknolojide de daha ucuz olandan değil karşıdakine üstün gelen ürünlerden yana yapmaktadırlar.

Diğer yandan farklı kaynaklarda değişik bölümleme yapılsa da teknolojiler; embriyo, büyüme, olgunluk ve yok olma gibi yaşamsal bir döngüye sahiptir. Savunma sanayiinde bu döngü, karşılık olarak geliştirilen teknolojilerin durumuna bağlı olarak uzayıp kısalabilmektedir.

Savunma Sanayiinde Teknolojik Öngörü çalışmasının tamamı Defence Turk Dergi 13′üncü  sayısında.

Çalışmanın tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Örneğin yeterli siber güvenlik fonksiyonları ile donatılmamış bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) teknolojisi kısa zamanda ömrünü doldurabilir. Bu nedenle Ar-Ge’ye dayalı inovasyon, savunma sanayiinin lokomotif fonksiyonudur. Şirketler kısa, orta ve uzun dönemde geliştirecekleri teknolojilere bağlı olarak yeteneklerinde uygulayacakları sistemleri portfolyo yöntemi ile yönetirler. Örneğin bir hava savunma sistemi ilk dönemde makinalı top ile teçhiz edilirken, ikinci dönemde güdümlü mermi en son dönemde ise lazer silahı ile donatılabilir.

Buna bağlı olarak teknolojik öngörü, şirketlere üretim yeteneklerinde gelişim, yeni pazarlara giriş ve yayılım etkinliği sağlar. Diğer yandan şirketler, sürekli Ar-Ge faaliyetleri ile üstünlük sağlamaya çalışırken bir yandan da karşıt ürünlerin gelecekteki teknolojik gelişimini öngörmek zorundadırlar. Bu şirketlerin pazara sürülecek karşıt ürünlere karşı tetikte olmalarını sağlayacak ve misilleme geliştirmeleri için zaman tanıyacaktır.

Yusuf Emir Işık

Gaziantep Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı